SOSYAL ÖZET
İnsanlar, hayatları boyunca içinde bulundukları grup ve kurumlarda çeşitli roller üstlenirler. Hatta aynı anda birden fazla rol de üstlenebilirler.
Bireylerin içinde bulundukları rollerle birlikte kendilerinden beklenen davranışlar da değişmektedir.
BURA ÇIKAR! Kültür, bir toplumu diğer toplumlardan farklı kılan, geçmişten beri değişerek devam eden, kendine özgü yaşayış ve düşünüş tarzıdır. Kültürümüzü oluşturan din, dil, tarih, gelenek ve görenekler, mimari gibi öğeler bizi birbirimize bağlar ve böylece daha güçlü olmamızı sağlar.
DİN
Toplumumuzun sahip olduğu ortak kültür mirasına baktığımızda İslam dininin etkisini görürüz. İnancımız bütün yaşantımızı etkilemiş, davranışlarımıza ve sözlerimize yansımıştır. Her türlü gelenek ve yaşama biçimimizde İslam dininin etkisi vardır
DİL
Dil bir iletişim aracıdır. Duygu ve düşünceler dil sayesinde başka kişilere aktarılır. Dil aynı zamanda toplumun millî birlik ve beraberliğini sağlamada da önemlidir. Bir milletin dili bozulursa kültürü de zarar görür .
Türkçemizin yanlış ve bozuk kullanılması dilimize zarar vermektedir.
TARİH
Milletlerin ortak hafızası olan tarih, toplumsal kimliğimizin oluşmasında önemlidir. Toplumu oluşturan bireylerin bir araya gelmesini sağlayan millî kültür ve millî kimlik tarihsel bir süreç içerisinde meydana gelir. . Tarih, bireylere yaşadığı toplumun geçmişini öğretip kendi milletini tanımasını böylece millî tarih ve millî kimlik bilinci kazanmasını sağlar.
GELENEK VE GÖRENEKLER
Nesilden nesile aktarılan gelenek ve göreneklerimiz bize ait millî öğelerimizden oluşur.
MİMARİ
Kültürün maddi unsurlarından olan şehirler ve konutlar oluşturulurken orada yaşayan insanların inançları, düşünce dünyaları, kültürel yapısı dikkate alınmalıdır. Böyle oluşturulan şehirler toplumsal birlikteliği destekler. İslam inancının önemli merkezlerinden biri olan cami, şehrin merkezinde yer alırken etrafında medrese (okul), şifahane (hastane), imaret (aşevi), çarşı, han (dinlenme yerleri), hamam ve çeşme gibi yapılar yer almıştır.
KIR ÇİÇEKLERİ GİBİYİZ RENGÂRENK
İnsanların günlük hayattaki bu etkileşimleri sırasında çevrelerindeki kişiler hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması ön yargıya neden olmaktadır. Bu ön yargılı bakış açısı insanlar arasında olumlu ya da olumsuz kalıp yargılara dönüşmektedir.
!BURAYA DİKKAT Ön yargı, “Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargıdır.” Kalıp yargı ise “Halkın bir grup hakkındaki inancı, bir grubun başka bir grup hakkındaki duygusallaşmış, tecrübeyle çok az değişmiş olan inancı.” olarak tanımlanmaktadır
Sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı destekleyen kurum ve kuruluşların bazılarını inceleyelim
Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü
Kızılay
Darülaceze
***TÜRKLERİN ANAYURDU ORTA ASYA***
Türkistan ;
Türklerin ilk anayurdu Orta Asya yani Türkistan’dır .
Orta Asya sert karasal iklimin yaşandığı, geniş bozkırların olduğu bir coğrafyadır.
Konargöçer bir yaşam sürmüşlerdir.
En önemli geçim kaynağı hayvancılıktır.
Dokumacılık, madencilik ve tarımla da uğraşmışlardır.
Asya Hun Devleti ;
Teoman kurdu.
Ötükenden yönetildi.
Oğuz Kağan Destanları onlara aittir.
Teşkilatı ilk türk devletiydi.
Onlu asgari sistem kuruldu.
Teoman’ın sürekli akınlar düzenlemesi üzerine Çinliler, bu akınları durdurmak için Çin Seddi’ni inşa etmişlerdir.
En güçlü zaman Mete Han dönemitdi.
Mete Han’ın ölümünden sonra Çin entrikaları sonucu başlayan taht kavgaları devleti zayıflatmış,Hunlar, Kuzey ve Güney Hunları olmak üzere ikiye bölünmüştür. Güney Hunları 216 yılında Çin hâkimiyetine girmiş, Kuzey Hunları ise batıya doğru göç ederek Avrupa’da Kavimler Göçü’ne neden olmuştur.
. Doğu bölümünün idaresinin başında hakan bulunurken batıda da hanedanın bir üyesi bulunmaktadır. Bu üyeye de “yabgu” denir.
İkili teşkilat kullanmıştır.
Yıllar içerisinde de iklim şartları, dış baskılar, nüfus artışı, bağımsız yaşama arzusu vb. nedenlerden dolayı göçler devam etmiştir.
I. Kök Türk Devleti
Bumin kağan kurdu.
Tarihte Türk adıyla kurulan ilk Türk devleti
Merkezi Ötüken’dir
Ülkeyi ikili teşkilata uygun olarak kardeşi İstemi Yabgu ile birlikte yönetmiştir.
En güçlü zaman Mutlak Kağan
Mukan Kağan’ın ölümünden sonra, Çin entrikaları ve taht kavgaları sonucu devlet zayıflamıştır
Doğu Kök Türkler ve Batı Kök Türkler olmak üzere ikiye ayrılmıştır
Doğu Kök Türk Devleti 630 yılında, Batı Kök Türk Devleti ise 659 yılında Çin egemenliği altına girmiştir.
Ergenoken destanı onlara aittir.
II. Kök Türk Devleti (Kutluk Devleti) ;
Kutluk Kağan, Çin esaretine isyan ederek II. Kök Türk Devleti’ni kurmuştur.
Kutluk Kağan İlteriş unvanını almıştır .
Ünlü vezir Tonyukuk bu dönemde Kutluk Kağan’ın en büyük yardımcısı ve destekçisi olmuştur.
Bilge Kağan’ın zamanımda II. Kök Türk Devleti en güçlü dönemini yaşadı .
Çin’i baskı altına aldılar.
Bilge Kağan’ın ölümünden sonra devlet zayıflayarak, birer Türk boyu olan Karluk, Basmıl ve Uygurların saldırıları sonucu yıkılmıştır.
Kök Türk Abideleri onlara aittir.
38 harfli Kök Türk Alfabesi’ni kullanmışlardır.
Orhun Abideleri, Bilge Kağan, Kül Tigin ve vezir Tonyukuk adına dikilmiştir .
Bilge Kağan ve Kül Tigin anıtları Yolluğ Tigin’e yazdırılmıştır.
Türkler arasında “Gök Tanrı inancı” yaygındı. Gök Tanrı’yı hem gök hem Tanrı anlamlarına gelen bir yücelik sıfatı olan “Tengri” kelimesiyle ifade ederlerdi. Orta Asya’da Türkler ölümden sonra hayatın devam ettiğine inanır, bundan dolayı ölen kişi kıymetli eşyalarıyla beraber “kurgan” adı verilen mezarlara gömülürdü. Mezarların etrafına ölen kişinin öldürdüğü düşman sayısı kadar “balbal” dikilirdi.
Uygurlar;
Kutluk Bilge Kül Kağan kurmuştur
Başkenti Karabalgasun’ dur .
Uygurlar, Mani dinini benimsemiştir
Yerleşik hayata geçen Türkler zamanla hayvancılığı bırakmışlar ve savaşçılık özelliklerini kaybetmişlerdir
Devlet zayıflamış, bir Türk boyu olan Kırgızlar tarafından yıkılmıştır
Göç türetiş destanı onlara aittir.
Kırgızlar sarstı moğol egemenliğine girdi.
Uygurlar tarihte bilinen 18 harfli ikinci Türk alfabesi kullanılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder